ABD'de Skandal! Milyonlarca Kişinin Verisi İç Güvenlikte mi?
Gündem

ABD'de Skandal! Milyonlarca Kişinin Verisi İç Güvenlikte mi?


14 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 14 June 2025

ABD'de büyük bir veri skandalı patlak verdi! İddialara göre, eski Başkan Donald Trump yönetimi döneminde, milyonlarca düşük gelirli vatandaşın sağlık bilgilerini içeren Medicaid kayıtları, İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) ile paylaşıldı. Bu durum, özellikle göçmen hakları savunucuları ve siyasetçiler arasında büyük bir endişe yarattı. Peki, bu skandalın ardında yatan gerçekler neler ve bu durum kimleri etkileyecek?

Veri Aktarımı Nasıl Gerçekleşti?

Associated Press'in (AP) elde ettiği iç yazışma ve e-postalara göre, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr.'ın danışmanları, Medicaid programına kayıtlı kişilerin verilerinin aktarılması için Medicare ve Medicaid Hizmetleri Merkezleri'ne (CMS) talimat verdi. Bu talimatın yerine getirilmesi için sadece 54 dakika gibi kısa bir süre tanınması dikkat çekti. CMS yönetimi, bu kadar kısa sürede milyonlarca kişinin özel bilgilerinin paylaşılmasının yasal olmadığını savunsa da, iddialara göre veriler DHS yetkililerine iletildi.

Bu veri aktarımı, özellikle California, Illinois ve Washington gibi eyaletlerdeki Medicaid programına kayıtlı göçmenleri hedef aldığı düşünülüyor. Uzmanlar, bu bilgilerin göçmenlerin yeşil kart veya vatandaşlık başvurularının aleyhine kullanılabileceğine dikkat çekiyor. California Valisi Gavin Newsom'ın ofisinden yapılan açıklamada, veri aktarımının "son derece endişe verici" olduğu ve yasa dışı olabileceği belirtildi.

Hangi Bilgiler Paylaşıldı?

İddialara göre, paylaşılan veriler arasında kişilerin isimleri, adresleri, sosyal güvenlik numaraları ve sağlık taleplerine dair bilgiler bulunuyor. Bu, milyonlarca insanın en özel bilgilerinin yetkisiz bir şekilde paylaşılması anlamına geliyor. Bu durumun, kişisel verilerin korunması konusundaki endişeleri daha da artırdığı açık.

  • İsim ve adres bilgileri
  • Sosyal güvenlik numaraları
  • Sağlık talepleri ve tıbbi geçmiş

Skandalın Olası Sonuçları

Bu veri skandalının birçok olası sonucu olabilir. En önemlisi, göçmenlerin sınır dışı edilme süreçlerinde bu bilgilerin kullanılması ihtimali. Ayrıca, kişisel verilerin kötüye kullanılması, kimlik hırsızlığı ve ayrımcılık gibi sorunlara yol açabilir. Bu durum, toplumda büyük bir güvensizlik ortamı yaratabilir ve hükümetin şeffaflık ilkesine zarar verebilir.

Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı Sözcüsü Andrew Nixon, kişisel bilgilerin neden DHS ile paylaşıldığına dair sorulara cevap vermeyi reddederken, veri aktarımının yasal olduğunu savundu. DHS yetkilileri ise henüz konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. Ancak, bu durumun kamuoyunda yarattığı tepki ve siyasi baskı, yetkilileri yakın zamanda bir açıklama yapmaya zorlayabilir.

Bu skandal, kişisel verilerin korunmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Hükümetlerin, vatandaşlarının özel bilgilerini koruma sorumluluğu bulunmaktadır ve bu tür veri aktarımlarının yasal ve etik olup olmadığı dikkatlice incelenmelidir. Aksi takdirde, toplumda büyük bir güvensizlik ortamı oluşabilir ve bireylerin temel hakları ihlal edilebilir.