İstanbul'un Arnavutköy ilçesinde yaşanan kan donduran olay, Türkiye'yi derinden sarstı. 30 yaşındaki Zeliha Çinibulak, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan eski eşi Serdar Harmancı'nın silahlı saldırısına uğradı. Saldırganın, uzaklaştırma kararının sona ermesinden sadece bir gün sonra harekete geçmesi, olayın vahametini daha da artırıyor. Genç kadının hayati tehlikesi devam ederken, polis ekipleri kaçan zanlıyı yakalamak için geniş çaplı operasyon başlattı.
Olay Nasıl Gelişti?
Olay, Boğazköy İstiklal Mahallesi'nde saat 18.15 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Zeliha Çinibulak evine doğru yürürken, eski eşi Serdar Harmancı tarafından önü kesildi. Bir kamyonetle yaklaşan Harmancı, genç kadını kurşun yağmuruna tuttu. Vücuduna 13 kurşun isabet eden Çinibulak, ağır yaralandı. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan kadının, yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiği öğrenildi.
- Olay yeri: Boğazköy İstiklal Mahallesi, Arnavutköy
- Saat: 18.15 sıraları
- Mağdur: Zeliha Çinibulak, 30 yaşında
- Fail: Serdar Harmancı (eski eş)
- Saldırı şekli: Silahlı saldırı (13 kurşun)
Polis Ekipleri Harekete Geçti
Saldırının ardından olay yerinden kaçan Serdar Harmancı'nın yakalanması için İstanbul Emniyeti'ne bağlı ekipler geniş çaplı operasyon başlattı. Güvenlik kameraları incelenerek zanlının kaçış güzergahı tespit edilmeye çalışılıyor. Ayrıca, Harmancı'nın daha önce de Zeliha Çinibulak'a yönelik şiddet eylemlerinde bulunduğu ve bu nedenle hakkında uzaklaştırma kararı çıkarıldığı öğrenildi.
Olayla ilgili soruşturma devam ederken, yetkililer benzer vakaların önüne geçilmesi için uzaklaştırma kararlarının daha etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor. Kadın hakları savunucuları ise, bu tür olayların münferit olmadığını ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için toplumun tüm kesimlerinin sorumluluk alması gerektiğini belirtiyor.
Şiddetin Sonu Yok Mu?
Arnavutköy'de yaşanan bu vahim olay, kadına yönelik şiddetin ne kadar acımasız boyutlara ulaşabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzaklaştırma kararının sona ermesiyle birlikte yaşanan bu saldırı, yetkililerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini gösteriyor. Zeliha Çinibulak'ın hayatta kalma mücadelesi sürerken, bu olayın faillerinin en ağır şekilde cezalandırılması ve benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor. Bu tür olayların son bulması için, şiddetin her türlüsüne karşı durmalı ve farkındalık yaratmalıyız. Unutmayalım ki, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir ve her bireyin yaşam hakkı kutsaldır.