Mistik imgeleri ve tasavvufi yorumlarıyla tanınan ressam ve akademisyen Prof. Dr. Erol Kılıç, "Sufi Aşk-İzdüşümler" adlı yeni sergisiyle sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sanatçının uzun yıllardır geleneğin görsel dilini kendi özgün plastiğiyle harmanlama çabası, bu sergide de kendini gösteriyor. Mehmet Lütfi Şen'in küratörlüğünü üstlendiği sergi, 15 Nisan 2025 tarihinde CVK Park Bosphorus Hoteli Balo Salonu Fuayesi'nde açılacak.
Aşk ve Yaratıcılık Arasında Derin Bir Bağ
Erol Kılıç, aşk ve sanatı birbirine ayrılmaz iki kavram olarak görüyor. Ona göre, aşksız sanat olmaz ve sanat da aşkla üretilir. Yaratma sürecinin sancılı ve heyecanlı bir vecd hali olduğunu belirten Kılıç, "Musavvir sıfatı ile evreni yaratan Tanrı'nın yaratma arzusunda yatan şey aşktır ve sürekli yaratma halindedir." diyor. Sanatçı, yaratım sürecindeki ruh halinin, evreni yoktan var eden yaratıcıyla ontolojik bir bağ kurduğuna inanıyor.
Kılıç, "Sufi kelimesi İslam tasavvufunda dervişin karşılığıdır. Sufi, Tanrı'ya ulaşmak için araç olarak aşkı kullanır. Yunus Emreler, Hacı Bektaşi Veliler aşk ve vecd halinde yol almaya çalışmışlardır." diyerek, serginin konseptini bu düşünceler üzerine kurduğunu ifade ediyor.
Gelenek ve Gelecek Arasında Köprü Kurmak
Erol Kılıç, sanatında her zaman kendisi olmaya çalıştığını vurguluyor. Doğduğu coğrafyaya ait olduğunu ve bu coğrafyanın kültürüyle beslendiğini belirten sanatçı, "Bugünkü ürettiklerinizi gelenek ile beslemezseniz, gelenekle bağını kopartırsanız geleceğe ait iddianız olmaz." uyarısında bulunuyor. Kılıç, çağdaş sanatçı bilinciyle, geçmişin birikimlerinden kopmadan geleceği inşa etme sorumluluğu taşıdığını ifade ediyor.
- Kadim Anadolu kültürü zengin imge ve semboller barındırır.
- Sanatçı için besleyici kaynaklar mevcuttur.
- Köklü tarihi ve medeniyeti olan bir geleneğimiz var.
"İzdüşümler": Tarih ve Medeniyetin Yansıması
Serginin adındaki "izdüşümler" kelimesi, tarih ve medeniyetten, özellikle sufi gelenekten gelen imge ve sembollerin resimlere yansımasını ifade ediyor. Sanatçı, kullanılan biçim ve renklerin tarihsel kimlikle bağ kurmasını ve gelenekli sanatları çağrıştıran bir plastiğe dönüşmesini hedefliyor.
YEF Unique Arts tarafından projelendirilen sergi, 15-20 Nisan tarihlerinde 11.00-17.00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
Küratör Mehmet Lütfi Şen: Sanat, Sembolizmin Ötesinde Bir Varlıktır
Küratör Mehmet Lütfi Şen, bir sanat disiplininde ileriye gitmenin yolunun geçmişle kurulan ilişkiden geçtiğini vurguluyor. "Sanatçı kendinden önce yapılanlarla buluşmalı, hesaplaşmalı ve eserini, bir meydan okuma gibi yeniliklerle yaratmalıdır ki geleneğe ve geleceğe eklemlensin." diyor. Şen, sanatın sembolizmin sınırlarını aştığını ve bizatihi bir varlığa dönüştüğünü ifade ediyor.
Şen, "Sufi Aşk" sergisinin, yaratılanı yansıtmanın ötesine geçen ve yaratışı imleyen yanıyla, gelenekten beslenerek geleceğe kalma iddiasında bir proje olduğunu belirtiyor ve sanatseverleri sergiye davet ediyor.