İmamoğlu'ndan Sert Sözler: Beni Değil, İradeyi Yargılıyorlar!

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, hakkında açılan yeni bir soruşturma kapsamında SEGBİS aracılığıyla ifade verdi. İfade sonrası yaptığı açıklamalarla gündeme bomba gibi düşen İmamoğlu, "Beni değil, milletin iradesini yargılamaya çalıştıklarını çok iyi biliyorum" dedi. Bu sözler, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı.

İmamoğlu'nun Savunması: Kumpas ve Siyasi Pusu İddiası

Ekrem İmamoğlu, savunmasında kendisine yönelik suçlamaların bir kumpas ve siyasi pusu olduğunu iddia etti. Hakimlik sorgusu sırasında, daha önce hiç sorulmayan sorularla karşılaştığını ve terör örgütleriyle alakalı çeşitli görsellerin dosyaya eklendiğini belirtti. İmamoğlu, "Mesleğini icra ederken tarafsız ve bağımsızlıkla hareket etmek zorunda olan, Türk Milleti adına yetki kullanan kamu görevlilerinin bu davranışını nasıl nitelendirmek gerekir? Elbette bunun adı kumpastır elbette bunun adı siyasi pusudur" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun bu sert açıklamaları, davanın seyrini değiştirecek mi, merak konusu. Siyasi analistler, İmamoğlu'nun bu çıkışının, seçmen nezdindeki etkisini yakından takip ediyor.

"Çöp Niteliğinde" Sözleri Soruşturmaya Neden Oldu

Soruşturmanın temelini, İmamoğlu'nun 23 Mart'ta tutuklandığı hakimlik ifadesindeki bazı sözleri oluşturuyor. İmamoğlu, ifadesinde, "Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadını görmekteyim, hepsi benim için çöp niteliğindedir" demişti. Bu sözler, savcılara hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturmaya neden oldu.

İmamoğlu ise, "Ben şahısların ailelerine, özel hayatlarına, onurlarına dair bir hakarette bulunmadım. Bir kamu görevine, bu görevi kötüye kullanarak siyasete müdahale edenlere karşı kamu adına eleştiri getirdim" şeklinde savunma yaptı.

Siyasi Gerilim Tırmanıyor

Ekrem İmamoğlu'nun yargı süreci, Türkiye'deki siyasi gerilimi daha da tırmandırıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaşanan bu gelişmeler, seçmenlerin kararını etkileyebilir. İmamoğlu'nun destekçileri, bu davanın siyasi bir komplo olduğunu savunurken, karşıtları ise İmamoğlu'nun yargı önünde hesap vermesi gerektiğini düşünüyor.

Bu süreçte, kamuoyunun dikkati yargının bağımsızlığı ve adil yargılanma ilkeleri üzerinde yoğunlaşıyor. Siyasi analistler, davanın seyrinin Türkiye'nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Ekrem İmamoğlu'nun davası, Türkiye'deki siyasi atmosferi derinden etkilemeye devam ediyor. "Milletin iradesini yargılamaya çalışıyorlar" sözleriyle yankı uyandıran İmamoğlu'nun savunması, davanın seyrini değiştirecek mi, yoksa siyasi bir krize mi yol açacak, zaman gösterecek.