İran-İsrail Gerilimi: Altın Neden En Stratejik Silah Oldu?
Gündem

İran-İsrail Gerilimi: Altın Neden En Stratejik Silah Oldu?


23 June 20255 dk okuma16 görüntülenmeSon güncelleme: 01 August 2025

İsrail ve İran arasındaki gerilim tırmanırken, ABD'nin de olaya dahil olmasıyla küresel piyasalar diken üstünde. Özellikle akaryakıt ve altın fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, yaşananları değerlendirerek, altının artık stratejik bir silah haline geldiğini vurguluyor.

Savaş Ortamında Altının Yükselişi

Kitiş, "İsrail ve İran arasında başlayan yangın, artık küresel sisteme sirayet etti. ABD'nin İran'daki nükleer tesisleri doğrudan bombalaması, bölgedeki gerilimi geri dönüşsüz biçimde tırmandırdı. Altın artık stratejik bir silah," ifadelerini kullandı. Enerji fiyatlarındaki yükseliş, tedarik zincirlerindeki aksamalar ve uluslararası fonların gelişmekte olan ülkelerden çekilmesi, küresel piyasalarda sarsıntılara neden oluyor. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman arayışına itiyor ve altının değerini artırıyor.

Altın, Yatırım Aracı Değil, Savunma Duvarı

Ahmet Cumhur Kitiş, "Bu noktada altın, artık bir yatırım aracı değil; jeopolitik belirsizliklerin karşısında bir savunma duvarı haline gelmiş durumda," diyerek altının önemini vurguluyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin son yıllarda artırdığı fiziki altın rezervlerinin, bu belirsizlik karşısında ne kadar öngörülü bir adım olduğunu belirtiyor. Altın, sadece bireyler için değil, ulusal ekonomi için de bir güvenlik enstrümanı olarak öne çıkıyor.

Jeopolitik Riskler ve Altın

Kitiş, "ABD'nin sahaya doğrudan inmesiyle kriz artık sadece bölgesel bir sorun olmaktan çıktı. İran'daki nükleer tesislerin vurulması, dünya düzeninde yeni bir kırılma noktası. Bu ortamda yatırımcıların altına yönelmesi sadece ekonomik bir tercih değil; hayatta kalma güdüsüdür," şeklinde konuştu. Olası yeni cepheler ve enerji rotalarındaki tehditlerin, ekonomik dengeleri altüst etme potansiyeli taşıdığını da ekledi.

  • Altın, jeopolitik risklere karşı güvenli liman
  • Fiziki altına sahip olmak stratejik bir zorunluluk
  • Türkiye'nin altın rezervleri önemli bir güvence

Sonuç olarak, İran-İsrail gerilimi ve ABD'nin müdahalesiyle artan küresel belirsizlikler, altının stratejik önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu dönemde fiziki altına sahip olmanın sadece bir yatırım değil, aynı zamanda bir güvenlik önlemi olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin altın rezervlerini artırma politikası, bu öngörünün bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Finansal sistemlerin sarsıldığı ve jeopolitik dengelerin yeniden şekillendiği bu ortamda, altın, değer saklamanın en güvenilir yolu olarak öne çıkıyor.