İsrail Nükleer Silah Devleti mi? Uzmanlardan Şok Uyarı!
Gündem

İsrail Nükleer Silah Devleti mi? Uzmanlardan Şok Uyarı!


20 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 20 June 2025

Uluslararası uzmanlar, İsrail'in nükleer silah sahibi olmasının ve İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası saldırılarının küresel güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor. Batı ülkelerinin İsrail'e karşı uyguladığı çifte standart ise dikkat çekiyor. Bu durum, bölgedeki gerginliği tırmandırırken, uluslararası hukuk ve güvenlik dengelerini de derinden etkiliyor.

İsrail'in Nükleer Silah Kapasitesi

Arab Center DC'den Dr. Assal Rad, nükleer silah uzmanlarının İsrail'in yaklaşık 90 nükleer silaha ve 200 nükleer bomba yapımına yetecek kadar mühimmata sahip olduğunu tahmin ettiğini belirtiyor. Rad, İsrail'in Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'na (NPT) taraf olmamasının yasal bir sorun teşkil ettiğini ve bu durumun diğer ülkeler için de emsal teşkil edebileceğini ifade ediyor. Örneğin, İran'ın da NPT'den ayrılmayı düşünebileceği, zira İsrail'in bu anlaşmaya uymadığı bir durumda, diğer ülkelerin de benzer bir yolu izleyebileceği belirtiliyor.

Batı'nın Çifte Standardı ve Bölgesel Etkileri

Batılı ülkelerin İran'a uyguladığı yaptırımların İsrail'e uygulanmaması, uluslararası arenada büyük bir çifte standart olarak değerlendiriliyor. Dr. Rad, ABD'nin İsrail'i nükleer bir devlet olarak kabul edemeyeceğini, zira bu durumun ABD iç hukukunu ihlal edeceğini belirtiyor. Bu durum, İsrail'e yapılan askeri yardımların devamlılığını sağlamak adına bilinçli olarak görmezden geliniyor. Uzmanlar, İsrail'in Orta Doğu'da nükleer silahsız bir bölge oluşturulmasına karşı çıkmasının da bu durumla yakından ilişkili olduğunu vurguluyor. Eğer bölge nükleer silahlardan arındırılırsa, İsrail'in nükleer silahlarını teslim etmek zorunda kalacağı belirtiliyor.

İsrail'in Bölgedeki Rolü ve Uluslararası Hukuk

İnsan Hakları İzleme Örgütünün eski Direktörü Kenneth Roth, İsrail'in uzun süredir adı konulmamış bir nükleer silah devleti olduğunu belirtiyor. Roth, İsrail'in NPT'yi onaylamadığı için nükleer silah geliştirmesinin yasaklanmadığını ve bu durumu fırsat bilerek nükleer kapasitesini artırdığını ifade ediyor. İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırısının tamamen gereksiz olduğunu dile getiren Roth, bu tür eylemlerin bölgedeki gerginliği daha da tırmandıracağını ve İran'ı daha fazla uranyum zenginleştirmeye iteceğini vurguluyor.

  • İsrail'in nükleer silah sahibi olması uluslararası hukuk açısından sorun teşkil ediyor.
  • Batı'nın çifte standardı bölgesel gerginliği artırıyor.
  • İsrail'in İran'a yönelik saldırıları müzakere sürecini sabote ediyor.

Sonuç olarak, İsrail'in nükleer silah kapasitesi ve uluslararası toplumun bu duruma karşı sergilediği tutum, Orta Doğu'da kalıcı bir istikrarsızlık kaynağı olmaya devam ediyor. Uzmanlar, İsrail'in uluslararası hukuka uyması ve nükleer silahlarını denetime açması gerektiğini vurgularken, Batılı ülkelerin de çifte standarttan vazgeçerek daha adil ve yapıcı bir politika izlemesi gerektiğinin altını çiziyor. Aksi takdirde, bölgedeki gerginliğin daha da tırmanabileceği ve nükleer bir felaketin kaçınılmaz hale gelebileceği uyarısında bulunuyor.