Marmara Denizi'nde meydana gelen 3.7 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde kısa süreli paniğe neden oldu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, depremin merkez üssü Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi açıkları olarak belirlendi. Peki, deprem İstanbul'da ne kadar hissedildi? İşte detaylar...
Marmara Denizi'nde Deprem: Detaylar
AFAD'ın verilerine göre, deprem saat 11.36'da meydana geldi ve yerin 18 kilometre derinliğinde gerçekleşti. 3.7 büyüklüğündeki bu sarsıntı, özellikle Marmara Denizi'ne kıyısı olan bölgelerde yaşayan vatandaşlar tarafından hissedildi. Deprem sonrası herhangi bir olumsuz durum bildirilmedi. Ancak yetkililer, olası artçı sarsıntılara karşı dikkatli olunması konusunda uyarıda bulundu.
Depremin hissedildiği illerde yaşayan vatandaşlar, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla yaşadıkları kısa süreli paniği dile getirdiler. Özellikle yüksek katlı binalarda oturanların sarsıntıyı daha şiddetli hissettiği belirtildi.
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olması sebebiyle sık sık depremlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle, deprem bilincinin artırılması ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. AFAD, bu konuda sürekli olarak bilgilendirme çalışmaları yapmakta ve vatandaşları bilinçlendirmeye çalışmaktadır.
Deprem Anında Neler Yapılmalı?
Deprem anında doğru davranışlar sergilemek, hayati önem taşır. İşte deprem anında yapılması gerekenler:
- Sakin olun ve paniğe kapılmayın.
- Bulunduğunuz yerde güvenli bir pozisyon alın. (Örneğin, bir masa veya sıranın altına girin.)
- Başınızı ve boynunuzu koruyun.
- Pencerelerden ve camlardan uzak durun.
- Dışarıdaysanız, binalardan ve enerji hatlarından uzak durun.
- Araç kullanıyorsanız, güvenli bir yerde durun ve sarsıntı geçene kadar bekleyin.
Türkiye ve Deprem Gerçeği
Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması, bu tür sarsıntıların sıkça yaşanmasına neden olmaktadır. Ülkemizde geçmişte yaşanan büyük depremler, depreme hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu nedenle, bireysel ve toplumsal olarak deprem bilincini artırmak, olası kayıpları en aza indirmek için yapılması gerekenlerin başında gelmektedir.
Marmara Denizi'nde yaşanan bu son deprem, deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Yetkililerin uyarıları doğrultusunda hareket etmek ve deprem anında doğru davranışlar sergilemek, olası riskleri azaltmak adına büyük önem taşıyor. Unutmayalım ki, deprem değil, binalar öldürür. Bu nedenle, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve deprem bilincinin artırılması, gelecekte yaşanabilecek olumsuzlukların önüne geçmek için atılması gereken en önemli adımlardır.