
Pakistan'dan Hindistan'a Misilleme: Orduya Tam Yetki Verildi!
Pakistan Ulusal Güvenlik Konseyi, Başbakan Şahbaz Şerif başkanlığında acil bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, Hindistan'ın son saldırıları değerlendirildi ve Pakistan Silahlı Kuvvetleri'ne "uygun eylemleri gerçekleştirmek üzere tam yetki" verildiği açıklandı. Bu karar, bölgede tansiyonu daha da yükseltirken, olası bir çatışma endişelerini de beraberinde getirdi.
Pakistan'dan Sert Tepki: Misilleme Hakkı Saklı Tutuluyor
Pakistan Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Hindistan'ın saldırıları şiddetle kınanırken, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesine atıfta bulunularak, Pakistan'ın "masum Pakistanlıların hayatlarını kaybetmelerinin ve egemenliğinin açıkça ihlal edilmesinin intikamını almak için kendi seçtiği zaman, yer ve şekilde, meşru müdafaa amacıyla karşılık verme hakkını saklı tuttuğu" vurgulandı. Bu ifade, Pakistan'ın yakın zamanda bir misilleme saldırısı düzenleyebileceği şeklinde yorumlanıyor.
Açıklamada ayrıca, Hindistan'ın saldırılarının "sebepsiz, korkakça ve hukuka aykırı" olduğu belirtilerek, "Bu sebepsiz ve haksız saldırılar, sözde terör kamplarının varlığı bahanesiyle kasıtlı olarak sivil bölgeleri hedef almış, masum erkek, kadın ve çocukların şehit edilmesine ve camiler de dahil olmak üzere sivil altyapının zarar görmesine yol açmıştır" denildi.
- Saldırılar, Körfez ülkelerine ait ticari havayolları için ciddi tehlike oluşturduğu ve uçaklardaki binlerce yolcunun hayatını tehlikeye attığı aktarıldı.
- Saldırıların "uluslararası hukuka göre açıkça savaş eylemi" oluşturduğu vurgulandı.
- Hindistan'ın Pakistan topraklarında terör kampları bulunduğu yönündeki iddialarının reddedildiği, iddiaların asılsız olduğu yinelendi.
Gerilimin Kökeni: Keşmir Sorunu ve Terör İddiaları
Hindistan, 22 Nisan'da Cemmu Keşmir'deki turistik Pahalgam bölgesinde 26 kişinin öldürüldüğü terör saldırısından Pakistan'ı sorumlu tutmuştu. Dün akşam ise misilleme olarak Pakistan toprakları ve Pakistan'ın kontrolündeki Azad Keşmir bölgesine füze saldırıları gerçekleştirmişti. Hint ordusu, "terör altyapısı" olduğu iddiasıyla BM Güvenlik Konseyi'nin terör listesinde yer alan silahlı gruplar Leşker-i Tayyibe'nin bir kolu olan "Direniş Cephesi (TRF)" ve Ceyş-i Muhammed'e ait 9 noktayı vurduğunu açıklamıştı.
Pakistan ise saldırılarda sivil yerleşim yerlerinin hedef alındığını, 26 kişinin hayatını kaybettiğini, 46 kişinin de yaralandığını duyurmuştu. İki ülke arasındaki gerilimin temelinde, uzun yıllardır devam eden Keşmir sorunu ve terör iddiaları yatıyor.
Keşmir sorunu, Hindistan ve Pakistan arasındaki en önemli anlaşmazlık konularından biridir. Her iki ülke de Keşmir bölgesinin tamamı üzerinde hak iddia etmektedir. Bölgede sık sık çatışmalar yaşanmakta ve bu durum, iki ülke arasındaki ilişkileri sürekli olarak gergin tutmaktadır. Ayrıca, Hindistan sık sık Pakistan'ı terör gruplarını desteklemekle suçlamaktadır. Pakistan ise bu iddiaları reddetmektedir.
Bu son gelişmeler, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimi daha da tırmandırarak, bölgede büyük bir çatışma riskini artırmıştır. Pakistan'ın ordusuna tam yetki vermesi ve misilleme hakkını saklı tutması, yakın zamanda yeni ve daha şiddetli çatışmaların yaşanabileceği anlamına gelmektedir. Uluslararası toplumun bu krizi çözmek için acil adımlar atması gerekmektedir.