TSK'ya Darbe Çağrısı mı? Karanlık Mahfiller ve Vesayet Özlemi!

Türkiye'nin terörle mücadelesi ve yeni anayasa hazırlıkları sürerken, bazı çevrelerin rahatsızlığı dikkat çekiyor. Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez'in "Biz dört kişiydik" başlıklı yazısı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik eleştirileri ve ima ettiği darbe çağrışımlarıyla tartışma yarattı. Peki, bu çıkışın ardında yatan sebepler neler?

Mahfi Eğilmez'den Tartışmalı Sözler: Darbe İması mı?

Mahfi Eğilmez, yazısında Türkiye'de bürokrasi, yargı ve üniversiteyi ayakta tutan gücün ordu olduğunu savunarak, ordunun zayıflamasıyla bu kurumların da çöktüğünü iddia etti. Bu ifadeler, bazı kesimler tarafından açık bir darbe çağrısı olarak yorumlandı. Eğilmez'in bu çıkışı, TSK'da FETÖ ile mücadele operasyonlarının yoğunlaştığı bir döneme denk gelmesi de dikkat çekti.

TSK'ya FETÖ Operasyonları ve İddialar

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, TSK'da tespit edilen kripto FETÖ'cülerin sayısı, 15 Temmuz darbe girişimine katılanlardan daha fazla. Bu durum, TSK içinde FETÖ ile mücadelenin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Operasyonlar devam ederken, Erdoğan'ın "Su uyur ama FETÖ'nün sinsi hücreleri uyumaz" uyarısının önemi bir kez daha anlaşıldı.

Türkiye'nin Savunma Sanayii Hamleleri ve TSK'nın Gücü

Türkiye, Karabağ, Libya, Somali ve Suriye'deki etkin rolüyle bölgesinde önemli bir güç haline geldi. Savunma sanayiindeki İHA, SİHA, TCG Anadolu, KAAN, Hürjet gibi projelerle TSK, adeta altın çağını yaşıyor. Bu gelişmeler ışığında, "Ordu zayıfladı" iddiaları tamamen asılsız kalıyor. Türkiye, iç ve dış tehditlere karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürürken, bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmak gerekiyor. TSK'nın güçlenmesi ve savunma sanayiindeki atılımlar, Türkiye'nin geleceği için büyük önem taşıyor. Karanlık mahfillerin vesayet özlemi ise asla gerçekleşmeyecek bir hayal olarak kalmaya mahkumdur.