Türk Tabipleri Birliği (TTB), yaşanan deprem felaketinin ardından dikkat çekici bir açıklamada bulundu. Açıklamada, insanların binaların camlarından atlayacak kadar güvensizlik hissetmesinin, toplumsal ve yapısal eksiklikleri gözler önüne serdiği belirtildi. TTB, hem sağlık altyapısının hem de toplumsal afet hazırlığının bütünlüklü bir şekilde ele alınmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Deprem ve Güvenlik Algısı
Deprem gibi doğal afetler, insanların güvenlik algısını derinden etkileyebilir. Özellikle son yaşanan deprem felaketi, birçok insanın binalara olan güvenini sarsmış durumda. TTB'nin açıklaması, bu güvensizliğin altında yatan nedenlere dikkat çekiyor. Binaların yapımında kullanılan malzemelerin kalitesi, zemin etüdü çalışmaları ve denetim mekanizmalarındaki eksiklikler, bu güvensizliğin temel nedenleri arasında sayılabilir.
Güvenlik algısının yeniden tesis edilmesi için, öncelikle mevcut yapı stokunun detaylı bir şekilde incelenmesi ve riskli binaların tespit edilerek güçlendirilmesi veya yıkılması gerekmektedir. Ayrıca, yeni yapılacak binalarda deprem yönetmeliklerine titizlikle uyulması ve bağımsız denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde işletilmesi büyük önem taşımaktadır.
Deprem anında doğru davranış biçimlerinin bilinmesi de hayati önem taşır. Bu nedenle, okullarda ve iş yerlerinde düzenli olarak deprem tatbikatları yapılması, toplumun bilinçlendirilmesi açısından büyük fayda sağlayacaktır.
Sağlık Altyapısının Önemi
TTB'nin açıklamasında vurgulanan bir diğer önemli konu ise sağlık altyapısının güçlendirilmesi. Deprem gibi büyük afetlerde, sağlık hizmetlerine olan ihtiyaç katlanarak artmaktadır. Bu nedenle, hastanelerin ve sağlık kuruluşlarının depreme dayanıklı olması, yeterli sayıda personel ve ekipmana sahip olması hayati önem taşır.
Sağlık altyapısının güçlendirilmesi sadece hastanelerle sınırlı kalmamalıdır. Sahra hastaneleri, mobil sağlık ekipleri ve ilaç depoları gibi unsurların da afet planlaması içerisinde yer alması gerekmektedir. Ayrıca, sağlık personelinin afet yönetimi konusunda eğitilmesi ve düzenli olarak tatbikatlara katılması, olası bir felakete hazırlıklı olunmasını sağlayacaktır.
Afetlerde psikolojik destek de büyük önem taşır. Depremzedelerin yaşadığı travmaları atlatabilmeleri için psikologlar ve psikiyatristler tarafından destek sağlanması gerekmektedir. Bu destek, sadece depremzedelere değil, aynı zamanda arama kurtarma çalışmalarına katılan ve sağlık hizmeti veren personele de sağlanmalıdır.
Toplumsal Afet Hazırlığı
TTB'nin açıklamasında altı çizilen bir diğer önemli nokta ise toplumsal afet hazırlığı. Afetlere karşı hazırlıklı olmak, sadece devletin veya kurumların sorumluluğunda değildir. Her bireyin ve her ailenin afetlere karşı bilinçli olması ve hazırlıklı olması gerekmektedir.
Toplumsal afet hazırlığı kapsamında, evlerde acil durum çantaları hazırlanması, aile afet planları yapılması ve ilk yardım eğitimleri alınması önemlidir. Ayrıca, mahallelerde ve apartmanlarda afet gönüllüsü ekipler oluşturulması, afet anında hızlı ve etkili müdahale imkanı sağlayacaktır.
- Acil durum çantası hazırlayın.
- Aile afet planı yapın.
- İlk yardım eğitimi alın.
- Mahallenizde afet gönüllüsü olun.
Unutulmamalıdır ki, afetler hayatın bir gerçeğidir. Önemli olan, afetlere karşı hazırlıklı olmak ve olası kayıpları en aza indirmektir. TTB'nin açıklaması, bu konuda toplumun bilinçlenmesine ve harekete geçmesine katkı sağlayacaktır.
TTB'nin bu açıklaması, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bu günlerde, alınması gereken önlemlerin ve yapılması gereken hazırlıkların önemini bir kez daha hatırlatıyor. Hem bireysel hem de toplumsal olarak afetlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmamız, olası kayıpları en aza indirecek ve daha güvenli bir gelecek inşa etmemize yardımcı olacaktır. Unutmayalım ki, afetlere hazırlık hayat kurtarır.
