Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan boykot çağrıları, sanat dünyasına da sıçradı. Aybüke Pusat'ın boykota destek vermesiyle başlayan tartışmalar, TRT'nin dijital platformu Tabii'de yayınlanan "Mevlana Celaleddin-i Rûmi" dizisinin senaristi Ali Aydın'a kadar uzandı. Peki, bu olayların perde arkasında neler yaşandı? İşte detaylar...
## Aybüke Pusat'a Destek, Mevlana Dizisine Engel mi Oldu?
TRT'de yayınlanan Teşkilat dizisinde rol alan Aybüke Pusat'ın boykota destek paylaşımı yapmasının ardından diziden çıkarılması büyük yankı uyandırmıştı. Bu duruma tepki gösteren isimlerden biri de, Tabii platformunda yayınlanan "Mevlana Celaleddin-i Rûmi" dizisinin senaristi Ali Aydın oldu. Ancak bu destek, Aydın için beklenmedik sonuçlar doğurdu.
TRT Genel Müdürü Zahid Sobacı, isim vermeden Ali Aydın'ı hedef alarak sert bir açıklama yaptı: "Yıllar önce gerçekleştirilen bir projede yer alan bu şahsın TRT ile hiçbir kurumsal bağı yoktur." Bu açıklamanın ardından, Rûmi dizisinin Tabii platformundan kaldırıldığına dair bir ekran görüntüsü paylaşıldı. Bu durum, sansür iddialarını da beraberinde getirdi.
## Ali Aydın'dan TRT'ye Sert Yanıt: "Vizyonsuzluğunuzu Açık Ettiniz!"
Dizinin platformdan kaldırılması üzerine Ali Aydın, sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak TRT'ye sert bir yanıt verdi. Aydın, diziyi Zahid Sobacı göreve gelmeden önce yazmaya başladığını belirterek, "Vizyonsuzluğunuzu bu kadar açık ettiğiniz için teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Bu sözler, sosyal medyada geniş yankı buldu ve tartışmaları alevlendirdi.
Bu gelişmelerin ardından akıllara şu sorular geliyor:
* Aybüke Pusat'a verilen destek, Mevlana dizisinin kaldırılmasına gerçekten neden oldu mu?
* TRT, sansür uygulayarak ifade özgürlüğünü kısıtlıyor mu?
* Bu olay, Türk televizyon ve sinema dünyasında nasıl bir etki yaratacak?
Bu soruların cevapları henüz netleşmese de, yaşanan gelişmeler Türk sanat dünyasında büyük bir tartışma başlatmış durumda. Sanatçıların ifade özgürlüğünün sınırları, sansür iddiaları ve siyasi baskılar gibi konular, önümüzdeki günlerde daha da çok konuşulacağa benziyor. Unutmayalım ki, sanat ve kültür, bir toplumun en önemli değerlerindendir ve bu değerlerin korunması hepimizin sorumluluğundadır.
