
Doktora Saldırı Şoku! Kota Cinayeti Girişimi Mi? 14 Yıl İsteniyor
Diyarbakır'da yaşanan ve kamuoyunu derinden sarsan bir olayda, bir doktorun darp edilmesiyle ilgili soruşturma tamamlandı. İddiaya göre, satış kotasını tutturamayan medikal firma çalışanları, doktoru hedef aldı. Olayla ilgili 3 şüpheli hakkında 14'er yıla kadar hapis cezası istendi. Bu vahim olay, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ne denli ciddi boyutlara ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Olayın Detayları: Kota Baskısı mı Cinayet Girişimi mi?
Olay, 29 Mayıs 2024 tarihinde Dicle Üniversitesi Hastanesi Beyin Cerrahisi Kliniği'nde meydana geldi. Medikal firma çalışanları A.T, U.M. ve H.İ., satış hedeflerini tutturamamaları nedeniyle şef asistan doktor A.K.'yı sorumlu tuttu. Ameliyathanede başlayan sözlü tartışma kısa sürede büyüdü ve doktor tehdit edildi. Ancak bu tehditler sadece sözde kalmadı.
Mesai bitiminde evine giden doktor A.K., otomobilini park ettiği sırada aynı kişiler tarafından saldırıya uğradı. Darp edilen doktor, olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılırken, saldırganlar gözaltına alındı.
Şüphelilerin Savunması ve Tanık İfadeleri
Gözaltına alınan şüpheliler, ifadelerinde bir arkadaşlarını ziyarete gittiklerini ve doktorun kendilerine hakaret ettiğini iddia etti. Ancak, sitenin güvenlik görevlisinin ifadesi, şüphelilerin savunmasını çürüttü. Güvenlik görevlisi, şüphelilerin önce doktoru sorduklarını, ardından onun aracının arkasından siteye izinsiz girdiklerini belirtti. Bu ifade, olayın planlı bir saldırı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Olayla ilgili soruşturmayı yürüten savcılık, şüpheliler hakkında "kasten yaralama" ve "tehdit" suçlarından iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelilerin doktoru darp ederek yaraladıkları ve tehdit ettikleri belirtildi. Savcılık, şüphelilerin cezalandırılmasını talep etti.
Sağlıkta Şiddete Dur Demek İçin Ne Yapmalı?
- Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için caydırıcı cezalar uygulanmalı.
- Halkın sağlık çalışanlarına saygı duyması ve şiddetten uzak durması için bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı.
- Sağlık kurumlarında güvenlik önlemleri artırılmalı.
- Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları iyileştirilmeli.
Diyarbakır'da yaşanan bu üzücü olay, sağlıkta şiddetin ne kadar yaygın ve tehlikeli olduğunu bir kez daha gösterdi. Satış kotası gibi ticari kaygıların, insan hayatına kastedecek kadar ileri gitmesi kabul edilemez. Yetkililerin bu tür olayların önüne geçmek için daha etkin önlemler alması ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlaması büyük önem taşıyor. Bu davanın sonucu, sağlıkta şiddetle mücadele konusunda emsal teşkil edecek ve umarız ki caydırıcı bir karar çıkar.